Semerşah AvrupaSemerşah Avrupa
Forgot password?

Umre

Umre Nedir?

umre

Kabe-i Muazzama ve Tavaf Alanı

Umre ibadeti müminin manevi dünyasını geliştirmesi ve yenilemesinde çok önemli bir yere sahiptir. Umreye gidenler, Yüce Allah’ın misafiri olarak tevhidin merkezine gittiklerinin farkında olmalıdır. Zira, umre müminler için bir arınma ve farkındalık kazanma fırsatıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) mübarek hayatı boyunca umre ibadetine büyük önem vermiştir.

Umre kelimesi en genel anlamıyla „ziyaret etmek“ anlamına gelmektedir. Dini açıdan bakıldığında umre; ihramlı olarak Kabe’nin tavaf edilmesi, Safa ve Merve tepeleri arasında sa’y yapılması ve tıraş olunup ihramdan çıkılması ile tamamlanan bir ibadettir.

Umreye Nasıl Gidilir?

Umreye gitmek için öncelikle sizin için en doğru tarihi ve umre programını belirlemeniz gerekmektedir. Bunun için sitemizin umre turları sayfasındaki akıllı arama panelinden bütçenize en uygun umre turunu kolaylıkla aratabilir ve kaydınızı gerçekleştirerek Semerşah Turizm kalitesi ve güvencesi ile umre ibadetinizi rahatlıkla yerine getirebilirsiniz.

Umre Yolcuğu İçin Hazırlık Nasıl Yapılmalıdır?

Umre yolculuğuna çıkarken kalınacak sürede yeterli olabilecek miktarda elbise almak gerekir. Erkeklerde ihram bezleri ile birlikte; saç tıraş makinesi, kese, lif, kokusuz sabun, çatallı iğne, dikiş iğnesi, iplik gibi malzemelere ihtiyaç duyulabilmektedir. Ayrıca umre seyahati öncesindeki son bir-iki gün dinlenerek geçirilmelidir.

Bunların dışında hasta olanların ilaçlarını ve varsa raporlarını mutlaka yanlarına almaları önerilir. Önemli hastalıkları olan umreciler; ilaçlarını uçağın bagajına giden çantalara değil de uçağın içine kendileriyle birlikte aldıkları küçük çantaların içine koymalıdır. Aksi durumda umreciler uçak Mekke yahut Medine havalimanlarına inene ve pasaport kontrolünden geçilene kadar ilaçlardan mahrum kalabilmektedir.

Umrenin Fazileti Nedir?

Umre, Allah’ın davetini kabul edip yola çıkmak, O’nun „Evim“ dediği Kabe’yi ziyaret etmektir. Bir müminin evinden ayrılıp kutsal topraklar için yola çıkması ve Kabe’yi ziyaret etmesi, yaratıcısına olan sevgisine işarettir. Nasıl ki uzunca bir süre boyunca ailemizden uzak kaldığımızda evimizi, annemizi, babamızı veya çocuklarımızı özlüyorsak, bir Müslüman olarak rahman olan Rabbimizin çağrısına kulak vermeli ve aynı özlemle bu kutlu yolculuğa çıkabilmeliyiz.

Umrenin faziletine ilişkin çok sayıda Hadis-i şžerif bulunmaktadır. Bu Hadis-i şžerif’lerden bazıları şu şekildedir:

İbnu Abbas (r.a.) anlatıyor: „Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki:

„Hacla umrenin arasını birleştirin. Zira bunlar tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlemesi gibi günahları temizler.“ (Nesai, İbnu Mace)

„Ramazan ayında yapılan umre, hacca denktir.“ (Tirmizi, Hac, 90. III, 276)

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: „Hacılar ve umre yapanlar Allah’ın (evinin) ziyaretçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.“ (Ibn Mace)

„Bir umre, diğer umreye kadar arada işlenenler için kefarettir. Hacc-ı Mebrur’un (kabul edilmiş haccın) karşılığı cennetten başka bir şey değildir“ (Buhari, Müslim)

Hz. Aişe (r.a) der ki: „Ey Allah’ın Resulü, kadınlara da cihad var mı?“

„Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir“ (İbn Mace)

„Ramazanda yapılan bir umrenin sevabı bir haccın sevabına eşittir.“ (İbn Mace, Menasik, 45)

Umrenin Hükmü Nedir?

Ömürde en az bir kere umre yapmak Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnet, şžafii ve Hanbeli mezheplerine göre ise farzdır. Hanefi mezhebinden bazı alimler, umrenin vacip olduğunu belirtmektedirler. İmkanı olanların fırsat bulabildikçe umre yapmaları tavsiye edilmekle birlikte; bu sevabı çok, günahlara kefaret olduğu bildirilen ibadetten mahrum kalınmaması önerilmektedir.

Umre Ne Zaman Yapılır?

Umre, hac günleri haricinde yılın her zamanı yapılabilen bir ibadettir. Bu nedenle Arafat gününden Kurban Bayramı’nın dördüncü gününe kadar olan süre (hac günleri) haricinde yılın her vakti yapılabilir.

Umre Nasıl Yapılır?

Umre ibadeti için öncelikle mikat sınırlarında ihrama girilmelidir. Ardından telbiye, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerif getirilerek Mekke-i Mükerreme’deki Harem-i şžerif’e gidilir. Kabe’nin etrafında yapılan tavafın ardından Safa ve Merve tepeleri arasında say yapılır. Tıraş olunup, ihramdan çıkılması suretiyle umre tamamlanmış olur.

Umrenin Farzları ve Vacipleri Nelerdir?

Umrenin; ihrama girmek ve tavaf yapmak üzere iki farzı vardır. Bunlardan ihram şart, tavaf ise rükündür. Say yapmak ve tıraş olmak ise umrenin vacipleri arasındadır.

İhram Nedir? İhrama Nasıl Girilir?

Umre yapmak için ilk önce ihrama girmek gerekir. Umre için ihrama girenler „izar“ ve „rida“ denilen iki parça örtüye bürünürler. Ancak ihrama girmek yalnızca dünyanın süslü elbiselerini terk etmek değildir. Bir anlamda kefeni simgeleyen ihram, dünyayı ve dünyevi hisleri de terk etmek demektir. İhram örtüleri makamdan, mevkiden ve dünyadan soyunmanın simgesidir. İhramlı kişi kendisine süslü elbiseleri uzak ettiği gibi günahları ve çirkin işleri de kendisinden uzaklaştırır. Umreci, ihram örtüsüne büründüğü gibi tevazu ve takva elbisesine de bürünür.

İhram kelime anlamı olarak „haram kılmak“ demektir. Bu kapsamda ihram; normal zamanlarda dinen yasaklı olmayan bazı iş ve eylemleri yasaklamaktadır. Erkekler, iç çamaşırları da dahil olmak üzere elbiselerini çıkarıp ihram örtülerine bürünürler. Ancak bayanların kendi elbiseleri ihram örtüsü olarak kabul edilir.

İhrama girmeden önce vücut temizliği yapılır ve abdest alınır. Mümkünse gusül etmek gerekir. Abdestini alan umreci, 2 rekat ihram namazı kılar ve niyet eder.

Umre İçin İhram Niyeti Nasıl Yapılır?

İhram namazını kılan umreci: „Allah’ım ben umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır, benden kabul eyle“ diyerek niyet eder.

Niyet ettikten sonra: „Lebbeyk Allahümme Lebbeyk. Lebbeyke La şžerike Leke Lebbeyk. İnnel Hamde Ven Nimete Leke Vel Mülk. La şžerike Lek“ diyerek telbiye getirir.

Telbiyenin manası şu şekildedir: „Buyur Allah’ım buyur. Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. ޞüphesiz hamd ve nimet sana aittir. Mülkün sahibi sensin. Senin hiçbir ortağın yoktur.“

İhram Yasakları Nelerdir?

Umre için ihrama girmiş bir kimse için yasaklı olan bazı hal ve eylemler şu şekildedir:

„Kötü ve incitici söz söylemek, insanlarla mücadele ve münakaşa etmek, insanları kırmak, eş ile yakınlaşmak, bitkileri koparmak, av hayvanı avlamak, saç ve sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek, vücudundan kıl koparmak veya tıraş etmek, tırnak kesmek, koku sürünmek, elbise giymek, erkeklerde başı, kadınlarda yüzü örtmek, eldiven, çorap veya topukları kapalı ayakkabı giymek“ ihramın yasakları arasındadır.

İhramda Yasaklı Olmayan Şeyler Nelerdir?

İhramlı bir kimse için yasaklı olmayan durum ve eylemler şu şekildedir:

„Dikişli kemer bağlanabilir. Dikişli çanta taşınabilir ve omuza asılabilir. Saat kayışında dikiş olabilir ve yüzük takılabilir. Yara üzerine sargı sarılabilir. Kokusuz sabun kullanılabilir. İhram örtüleri çıkarılıp yıkanabilir, başka örtülerle değiştirilebilir. Başa değmeyecek şekilde şemsiye kullanılabilir, ağaç ve çadır gölgesinde durulabilir.“

İhramdan Nasıl Çıkılır?

Umrenin say’ini tamamladıktan sonra saçlar tıraş olunarak veya kısaltılarak ihramdan çıkılır. İhramdan çıkışta Hanefi mezhebine göre başın en az dörtte birini tıraş etmek veya kısaltmak gerekir. Kadınlar ise ihramdan çıkarken başlarının dörtte birindeki saçlarının tamamının uçlarından en az bir parmak boğumu kadar kısaltmalıdırlar. Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre başın tamamını tıraş etmek veya kısaltmak icap eder. ޞafii mezhebinde ise en az üç kıl kesmek yeterlidir.

Umre Sırasında Bilmeden veya Unutarak İhram Yasağı İşlenirse Ne Olur?

Hanefi mezhebine göre bir kimse ihram yasaklarını; bilerek veya bilmeyerek, kasten veya hata yoluyla, zorlanarak veya isteyerek, uykuda veya uyanıkken yahut da unutarak yapmış olursa; cezai hükümler noktasında bu durumun hiçbir önemi yoktur. Gerekli olan cezaların yerine getirilmesi icap eder.

Mikat Sınırları Nelerdir?

Mikat; ihramların giyildiği, niyetlerin edildiği, dünyevi bütün düşüncelerin, arzuların ve duyguların terkedildiği yerdir. Umrecilerin ihramsız olarak buradan geçmeleri yasaktır. Bu nedenle umre yapmak isteyen bir kimsenin ihrama girebilmesinin şartlarından biri de Mikat sınırlarına uymasıdır. Mikat sınırları şu şekildedir:

Zülhuleyfe: Medine istikametinden gelenlerin mikatıdır. Bugünkü adı Ebyar-ı Ali’dir. Mekke-i Mükerreme’ye en uzak olan mikat sınırıdır.

Rabiğ: Kızıldeniz kenarında bulunan bir liman şehridir.

Zatü Irk: Irak yönünden gelenlerin mikatıdır.

Cuhfe: şžam yönünden gelenlerin mikatıdır. Türk umrecilerin mikat sınırı burasıdır.

Karn veya Karnü’l Menazil: Necid civarıdan gidenlerin mikatıdır.

Yelemlem: Yemen yönünden gelenlerin mikat sınırıdır.

Umreciler mikata varmadan önce ihrama girebilirler. Umre ibadetlerine Mekke-i Mükerreme’de başlayan Türk umreciler, çoğunlukla Türkiye’deki havalimanlarına ihrama girmektedir. Önceden ihrama girilmemişse mutlaka mikatlarda veya mikat hizasında ihrama girilmelidir.

Tavaf Nasıl Yapılır?

Evrende maddenin en küçük parçası atomdan, en büyük galaksilerine kadar her şey bir eksen ve nizam dairesinde dönmektedir. Bu anlamda tavaf; kainıtın ve yaradılışın bir özeti gibidir, ilahi takdire ve teslimiyete boyun eğişin sembolüdür. Umre niyetiyle Rabbi’nin davetine icabet eden her renkten, her ırktan ve her dilden insan Kabe-i Muazzama’da tavaf için omuz omuzadır. Orada hiçbir sınıf farkı yoktur, herkes eşittir ve Yüce Allah’ın misafiridir.

Tavaf, Hacerü-l Esved’in bulunduğu hizadan başlanıp Kabe’nin sol tarafa alınması ve etrafında yedi defa dolaşılması ile yapılan bir ibadettir. Kabe etrafında dönülen her tura bir şavt denilmektedir. Toplamda 7 çeşit tavaf bulunmaktadır. Bunlar; „kudüm tavafı, ziyaret tavafı, umre tavafı, veda tavafı, nezir tavafı, nafile tavafı ve tahiyyetü’l mescid tavafı“ şeklindedir.

Tavafın geçerli olabilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır. Bunlardan ilki niyettir. Niyetsiz yapılan tavaf geçerli olarak kabul edilmez. Niyet haricinde tavaf yapabilmek için ihramlı olmak, tavafı Kabe’nin etrafında yapmak ve tavafı 7 şavtla tamamlamak gerekir.

Tavafın, abdestli yapılması vaciptir. Tavaf sırasında abdesti bozulan kişi tekrar abdest tazeleyerek kaldığı şavttan tavafa devam edebilir veya ilk şavttan başlayabilir. Özellikle umreye gelen çok sayıda yaşlı ya da sağlık sebepleriyle yürüyemeyecek durumda olan kimse olduğu için bu kişiler tekerlikli sandalyelerle tavaf yapmakta ve zaman zaman araçlarını insanların ayak topuklarına çarpabilmektedir. Bu çarpma sırasında topuk kısımlarında küçük de olsa yaralanmalar, kanamalar olabilmekte ve abdest bozulabilmektedir. Böylesi durumlarda kanamanın durmasını beklemek ve abdesti yeniden alarak tavafa öyle devam etmek gerekir. Bunun haricinde; „tavafı avret mahalli kapalı olarak (setr-i avret) ve sol omuz Kabe’ye dönük olacak şekilde yapmak, tavafın ilk şavtına Hacrer-ül Esved’in hizasını geçmeden başlamak, tavafı yürüyerek yapmak, tavafı hatimin dışından yapmak, tavafı yedi (7) şavta tamamlamak ve tavaf sonunda iki rekat tavaf namazı kılmak“ umrede tavaf ibadetinin vaciplerindendir.

Umre Tavafı İçin Nasıl Niyet Edilir?

Allahım! Umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve benden kabul eyle. Aziz ve celil olan Allah rızası için umre tavafı yapmaya niyet ettim. Allahım! Salat Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) ve onun ailesinin üzerine olsun.

Tavaf Sırasında ޞavt Sayısından ޞüphe Duyulursa Ne Olur?

Bir Müslüman tavaf sırasında sekizinci şavtı, yedinci şavt zannıyla yapsa tavafı tamam olur; herhangi bir şey yapması gerekmez. Ancak yedi şavtı tamamlayıp sekizinci şavta başladığını bildiği halde kalbine gelen bir ihtimali (şüpheyi, vesveseyi) uzaklaştırmak için bu sekizinci şavta başladıysa yeni bir nafile tavafa başlamış kabul edilir. Yapmış olduğu bu sekizinci şavtı yeni bir tavafın ilk şavtı kabul edip altı şavt daha ekleyerek tavafını tamamlamalıdır. Daha sonra hem bir önceki tavaf için hem de ikinci tavaf için ikişer rekat tavaf namazı kılması icap eder.

Kaç şavt yaptığından şüphe duyan bir kimse, umre tavafı gibi farz veya „adakta bulunulmuş tavaf gibi“ vacip bir tavaf yapıyorsa Hanefi mezhebine göre yeniden tavaf yapması gerekir. Galip zanına göre hareket etmez. Hanefi mezhebinin dışındaki diğer mezheplerde ise ister farz ister nafile tavaf olsun kaç şavt yaptığından şüpheye düşen kimse kesin kanaat getirdiği en az sayıyı esas alarak tavafını tamamlar.

Umrede Say Nasıl Yapılır?

Dinimizde say, Hz. Hacer’in oğlu Hz. İsmail’e su bulmak için Safa ve Merve tepeleri arasında su arayışı içinde koşması hadisesine dayanmaktadır. Koşmak veya hızlı yürümek anlamlarına gelen say, ilahi bir arayışı simgelemektedir. Tavaf ibadetini tamamlayan her umreci Safa ve Merve tepeleri arasında say yaparak, burada manevi bir rızık ve saadet arayışındadır.

Say umrenin vacipleri arasında olup, Safa ve Merve tepeleri arasında toplamda 7 defa gidip „“ gelmek (7 şavt) sureteyle yapılmaktadır. Safa tepesine gelen umreci: „Allah’ım senin rızan için umre sa’yi yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabule eyle“ diyerek niyet eder. Ardından Merve tepesine doğru dua ve zikir ile yürünür. Erkekler, say alanında yeşil ışıklarla belirlenmiş bölgede koşar adımlarla yürür. Buna hervele denir. Bu şekilde Merve Tepesi’ne gelindiğinde bir şavt tamamlanmış olur. Ardından Merve’den Safa’ya doğru yürünür. Burada da erkekler, yeşil ışıklar ile belirlenen yerde koşar gibi hızlı adımlarla yürümelidir. Safa Tepesi’ne gelindiğinde bir şavt daha tamamlanmış olur.

Say, yedinci (7.) turda Merve tepesinde biter. Say bitince tıraş olunup, ihramdan çıkılır. Bu durumda ihram yasakları da sona ermiş olur.

Umrede Ziyaret Edilen Yerler

Umre ziyaretinde bulunan bir kimse için hem Mekke-i Mükerreme’de hem de Medine-i Münevvere’de „yakın“ ve „uzak“ olarak nitelendirilen ziyaret yerleri vardır. Bu ziyaret yerlerinin önceden bilinmesi ve öğrenilmesi tevhidin merkezinde yapılan ibadetlerin ve dahi ziyaretlerin manevi idrakını kolaylaştırır.

Umre Sırasında Mekke-i Mükerreme Ziyaret Yerleri

Mekke-i Mükerreme’de Yakın Ziyaretler

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) doğduğu evin yeri, şžecere Mescidi, Cin Mescidi ve Cennet-ül Mualla.

Mekke-i Mükerreme’de Uzak (Genel) Ziyaretler

Sevr Dağı, Hira Dağı, Arafat (Cebel-i Rahme), Müzdelife ve Mina.

Umre Sırasında Medine-i Münevvere Ziyaret Yerleri

Medine-i Münevvere’de Yakın Ziyaretler

Gamame Mescidi, Hz. Ebubekir (r.a) Mescidi, Hz. Ömer (r.a) Mescidi, Hz. Ali (r.a) Mescidi ve Cennet-ül Baki Kabristanlığı.

Medine-i Münevvere’de Uzak (Genel) Ziyaretler

Uhud, Okçular Tepesi (Ayneyn Tepesi), Mescid-i Kıbleteyn, Hendek ve Kuba Mescidi.

Umreye Giden Bir Fakire Hac Farz Olur mu?

Fakir bir kimse Umreye giderse kendisine haccın farz olup olmadığı durumunu iki şekilde değerlendirmek gerekmektedir:

Birincisi; bu kimsenin umreye gitmiş olduğu zaman hac ayları olarak bilinen şevval ve zilkade ayları ile zilhicce ayının ilk on gününe denk gelmişse ve oradan ayrılmasını gerektiren zorunlu bir durum yoksa hac ibadeti bu kişiye farz olur. Ancak günümüzde Suudi Arabistan Devleti Umre için bir aydan fazla müsaadede bulunmadığı için hac aylarında bile olunsa fakir kimsenin umreye gitmesiyle hac ibadeti kendisine farz olmaz.

İkincisi; umreye giden kimsenin umreye gitmiş olduğu zaman hac ayları dışındaysa tercih edilen görüşe göre bu kimseye hac ibadeti farz olmaz.

Umrede İhsar (Engel) Sonucu İhramdan Nasıl Çıkılır?

İhsar, hac ya da umre yapmak üzere ihrama girildikten sonra, herhangi bir sebeple tavaf veya vakfe yapma imkanının ortadan kalkması demektir. Hac ve umreden alıkonulan kişiye muhsar denir. Hanefi mezhebine göre ihsar sonucunda umresini yapamayacak duruma gelen bir Müslüman, Harem bölgesinde bir kurban kestirerek ihramdan çıkabilir. ޞafii ve Hanbeli mezheplerine göre muhsar olan kimse kurbanını Harem bölgesinde kestirmek zorunda değildir. Engelin meydana geldiği yerde de kestirebilir.

İhsar Sonucunda Umrenin Kazası

İhsar sebebiyle (zorlayıcı bir engel) umresini yapamayıp kurban kestirmek suretiyle ihramdan çıkmak zorunda kalan kimse daha sonra bu umresini kaza etmelidir. Ancak şžafii ve Maliki mezheplerine göre nafile olarak yapılan umre ibadetinde ihsar sonucunda ihramdan çıkılırsa umrenin kaza yapılması gerekmez.

Umrede Kadınların Durumu Nedir?

Umre süresince kadınlar şu durumlara dikkat etmelidir:

1- Kadınlar ihrama normal elbiseleriyle girerler.
2- İhrama giren kadınlar, ihram süresince yüzlerini kapatmazlar.
3- İhrama girdikleri esnada özel günlerinde bulunsalar dahi gusül abdesti almaları sünnettir.
4- Telbiye, tekbir ve diğer zikirlerde seslerini yükseltmezler.
5- İhrama girerken özel günlerinde olan kadınlar, özel günleri sona erinceye kadar ihramlı olarak bekler (yani ihram yasaklarına dikkat eder) ve özel günleri sona erince umre tavafını ve umre sa’yi’ni yaparak ihramdan çıkarlar.
6- Özel günlerinde olan kadınlar, tavaf yapamazlar ve Mescid-i Haram’a giremezler.
7- Umre sırasında erkeklerin remel ve hervele yaptıkları yerlerde kadınlar normal yürüyüşleriyle ibadetlerine devam ederler.
8- İhramdan çıkarken sadece saçlarını kısaltırlar.
9- Harem’de kendilerine ayrılan yerde namaz kılarlar.

Umrede Çocukların Durumu Nedir?

Çocukların umre yapmaları caizdir. Çocuklar da ihrama girdikten sonra ihram yasaklarına riayet ederek tavaf ve sa’y yapıp ihramdan çıkarlar. Bu konuda velilerin çocuklarına umre ibadeti sırasında yardımcı olmaları önerilir.

Başkası Adına Vekaleten Umre Yapmak

Umreye gidemeyen bir kimse, gidebilecek başka bir kimseye vekalet vermek suretiyle kendi adına Umre yaptırabilir. Bu durumda vekaleti alan kişi, kendisine vekalet vermiş kimse adına ihrama girer, onun adına tavaf ve sa’y yaparak ihramdan çıkar.

Umreye Gideceklere Nasihatler

Gideceğiniz beldeler dünyanın en kutsal yerleridir. Vaktinizi boşa harcamayın. Varsa kaza namazlarını kılın. Kur’an-ı Kerim’i çok okuyun. Suudi Arabistan’daki Kuran-ı Kerim’ler Arapça yazısı bakımından biraz daha farklı olduğu için zorluk çekmemek adına Kuran-ı Kerim’inizi Türkiye’den götürün. Bol bol salavat-ı şerif getirin, dua edin. Alış-verişle ve dünya işleri ile fazla meşgul olmayın.

Mekke’de yapılan her ibadete bir yüz bin, Medine’de ise bire bin verilir. İster Mekke’de ister Medine’de olsun yüksek sesle konuşmayın, bu beldelerde edep ve adaba son derece dikkat edin. Kimseyi incitmeyin. Sokaklarına zerre miktarınca dahi çöpünüzü düşürmeyin, bundan haya edin.

Kabe’yi seyretmek bile bir ibadettir. Orada ne (hizmet) olursa yapın, hacılara hizmet edin. Dikkat edin, orada şeytan sizinle çok uğraşır. (Gavs-i Sani Hazretleri)

Umre Sırasında Edep ve Adap

Hem Mekke-i Mükerreme hem de Medine-i Münevvere; Resul-i Ekrem Efendimiz’in (s.a.v) ve onun ashabının nice mübarek hatıralarının bulunduğu yerlerdir. Özellikle bu mukaddes yerlerde abdestli ve de Yüce Mevla’yı sürekli niyaz halinde bulunmak ve dahi kimseyi kırmamak, incitmemek bilhassa çok önemlidir.

Mukaddes topraklara gelenlerin mutlak surette kendi aşırılıkları ile meşgul olmaları; tövbe, istiğfar ve ibadetle vakit geçirmeleri gerekmektedir. İnsanları hor görmek veya onları incitmek mukaddes topraklarda yapılabilecek en bedbaht davranışlar arasındadır. Bu konuyla ilgili bir kıssa da; hisse sahiplerine şöyle aktarılmaktadır:

Bir Kediye Bile „Pist“ Diyemezsin

Bir alim, Gavs-ı Sani Hazretleri’ne gelerek, „Efendim! Müsaade ederseniz Medine’ye taşınmak istiyorum. Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) duyduğum iştiyak her geçen gün artmakta. Oralarda yaşamak, ravzasına yüz sürmek en büyük muradım. Müsaadeniz olursa ömrümün geri kalan kısmını Peygamberimiz’in (s.a.v) komşusu olarak geçirmek istiyorum.“ dedi. Gavsi Sani Hazretleri: „Orada bir kediye bile „˜pist‘ diyemezsin, gözün alıyor mu?“ diye sorunca, o alim: „Efendim, kendi çocuklarıma da mı kızamam?“ dedi. Gavs-ı Sani Hazretleri, „Evet! Bir kediye bile „˜pist‘ diyemezsin“¦“ dedi.

Afak: Mikat sınırları dışında kalan bölgelere denir.

Arafat: Mekke’nin 25 km. güneydoğusunda bulunan alanın adıdır. Haccın asli rüknü olan vakfenin yapıldığı yerdir.

Arefe Günü: Zilhicce ayının 9. günüdür. Arafat vakfesi bugün yapılır.

Bedel: Dinin kabul ettiği bir mazeret sebebiyle hac veya umre ibadetini bizzat yapamayan kimsenin yerine yapan kimseye verilen isimdir.

Bedene: Sözlükte büyük baş hayvan anlamındadır.

Dem: Hac veya umre esnasında ibadet maksadıyla kurban kesilmesi anlamına geldiği gibi bir vacibin terkedilmesi, geciktirilmesi veya ihlal edilmesi sonucunda ceza olarak kurbanlık kesilmesi anlamına gelmektedir.

Hac: Mekke’de bulunan Kabe, Arafat, Müzdelife ve Mina’da belli dini görevleri belirlenmiş zaman içinde yerine getirerek yapılan ibadetin adıdır.

Hacer-ül Esved: Siyah taş demektir. Cennetten gelen bir taş olduğuna dair rivayetler vardır. Tavaf Hacer-ül Esved hizasından başlanır.

Harem Bölgesi: Mekke’de dokunulmazlık bölgesidir. Zararlı hayvanlar dışında bu bölgede hayvanların öldürülmesi ve bitkilerin koparılması yasaklanmıştır.

Hil Bölgesi: Mekke’nin Harem bölgesinin dışında kalan ve mikat sınırlarına kadar uzanan bölgenin ismidir.

Hatim: Rüknülıraki ve Rüknüşşami arasında bulunan Kabe’nin kuzey duvarının ön tarafında yarım daire bir duvarla çevrilmiş alandır. Kabe’nin içinden sayılmakla birlikte tavafın bu alanın dışından yapılması gerekir.

Hedy: Hac ve umre esnasında Harem sınırları içinde kesilen kurbanlık hayvanlara denir.

Hervele: Say sırasında iki yeşil ışık ile belirlenmiş alanda koşar adımla ve çalımlı yürümeye denir.

İfrad Haccı: Hac aylarında ihrama girerken sadece hacca niyet edilerek yapılan hac ibadetine denir.

İhram: Yasaklama anlamına gelen ihram; bir kimsenin normal zamanlarda kendisine helal olan bazı davranış ve nimetleri, mikat sınırlarına girmeden kendisine yasaklaması demektir.

İhsar: Engellemek veya alıkoymak anlamlarına gelir. Hac veya umre ibadetlerinin tamamlanmasını engelleyen durumları ifade eder.

İstilam: Selamlamak demektir. Tavaf sırasında Hacer-ül Esved’in selamlanması anlamında kullanılan terimdir.

Iztıba: Ardından say yapılacak olan tavafta erkeklerin omuzlarında bulunan ve rida ismini taşıyan elbisenin bir ucunu sağ koltuk altından geçirip sol omuz üstüne atmaktır. Bu durumda sağ kol ve sağ omuz açıkta kalır. Ardından say yapılmayacak olan tavaflarda ıztıba yapılmaz.

Kabe: Müslümanların kıblesi Kabe, Mekke-i Mükerreme’de Harem-i şžerif’in içerisinde yer almaktadır. Kabe’nin; doğu köşesine, Rüknühacerülesved, güney köşesine Rüknülyemani, batı köşesine Rüknüşşami ve kuzey köşesine Rüknüıraki isimleri verilmiştir.

Kıble: Yön ve taraf anlamlarına gelmektedir. Müslümanların namazda yöneldikleri Kabe yönünü ifade eder.

Kıran Haccı: Aynı hac mevsiminde umre ve hacca birlikte niyet ederek girilen ihramla birlikte tamamlanan haccın ismidir.

Kudüm Tavafı: İfrad haccı yapanların Mekke’ye vardıklarında yaptıkları ilk tavaf ile kıran haccı yapanların umreden sonra yaptıkları ilk tavafın adıdır.

Kurban: Belirli şartları taşıyan hayvanı, ibadet maksadıyla usulüne uygun olarak kesmektir.

Makam-ı İbrahim: Hz. İbrahim’in Kabe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı ve halkı hacca davet ederken üzerine çıktığı taşın adı ve bulunduğu yerdir. Bu yer Kabe’nin kapısının bulunduğu duvarın önünde, cam bir fanusun içerisindedir.

Menasik: Hacda veya umrede yerine getirilmesi gereken ibadetler, kurban kesmek ve kurban kesilen yer için kullanılan terimdir.

Mes’a: Safa ile Merve arasında sa’y yapılan yerdir.

Mescid-i Haram: Mekke şehrinde Kabe’nin bulunduğu büyük mescittir.

Mescid-i Nemire: Arafat meydanının Müzdelife yönünde bulunan Urene vadisindeki mescidin adıdır.

Meş’ar-i Haram: Müzdelife bölgesinde Kuzeh isminde bir tepecik vardır. Bu tepeciğin etrafına verilen isimdir.

Metaf: Tavaf edilen yere verilen addır.

Mikat: Hac ve umre yapmak isteyenlerin, ihrama girmeden önce geçemeyecekleri sınırlardır.

Mina: Mekke’de Arafat istikametine giderken, Mekke ile Müzdelife arasında kalan bölgenin adıdır. Hac döneminde şeytan taşlama ve kurban kesme burada yapılır.

Altınoluk (Mizab-ı Kabe): Kabe’nin oluğu demektir. Kabe’nin damında biriken suları tahliye etmek için Hatim’in bulunduğu taraftaki duvarın üstüne yerleştirilmiş olan oluğun adıdır.

Muhrim: İhrama giren kimseye denir.

Mültezem: Hacer-ül Esved’in bulunduğu köşe ile Kabe kapısı arasında kalan kısıma denir.

Müzdelife: Mekke’de Mina ile Arafat arasında bulunan ve Harem sınırları içinde yer alan bölgenin ismidir. Hac döneminde Müzdelife vakfesinin yapıldığı yerdir.

Ravza-i Mutahhara: Temiz bahçe demektir. Medine’de Mescid-i Nebevi’de Resul-i Ekrem Efendimiz’in (s.a.v) kabr-i şerifi ile minberi arasındaki bölümün ismidir. Hz. Peygamber (s.a.v) burası için şöyle buyurmuştur: „Evimle minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.“ (Buhari, Faalü’s-salat, 6)

Remel: Süratle gitmek anlamına gelen Remel, tavaf yaparken kısa adımlarla koşmak ve çalımlı bir şekilde yürümek demektir.

Rida: İhrama girerken erkeklerin omuzdan bele kadar sarındıkları beze denir.

İzar: İhrama girerken erkeklerin belden aşağıya sarındıkları beze denir.

Safa ve Merve Tepeleri: Kabe’nin doğusunda bulunan iki tepenin ismidir. Say ibadeti bu iki tepe arasında yapılır.

Tahallül: Haram iken helal hale gelmek demektir. Hac veya umre yapan kimse için ihram yasaklarının sona ermesi, yani ihramdan çıkması anlamına gelir. Hac yapanlar için iki tahallül vardır. Kurban Bayramı’nın birinci günü tıraş olduktan sonra birinci tahallül gerçekleşir. Bu durumda eş ile yakınlaşma dışında bütün ihram yasakları sona erer. Ziyaret tavafı yapıldıktan sonra da ikinci tahallül gerçekleşir. Bu tahallül ile eş ile yakınlaşma yasağı da kalkar. Umre yapanlar için tek tahallül vardır. Umre ihramından çıkan kimse için bütün yasaklar sona erer.

Taksir: İhramdan çıkacak kimsenin saçlarını kısaltması anlamına gelir.

Tehlil: „Allah’tan başka ilah yoktur.“ anlamına gelen „La ilahe illallah“ cümlesinin söylenmesine denir.

Tekbir: „En büyük sadece Allah’tır.“ anlamına gelen „Allahüekber“ diyerek Allah’ın büyüklüğüne dile getirmeye denir.

Teşrik Tekbiri: Arefe günü sabah namazından sonra başlayıp her farz namazdan sonra ve en son Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazından sonra söylenen tekbir cümlelerine teşrik tekbirleri denir.

Temettü: Bir hac döneminde önce umre yapıp onun ihramından çıkarak ihramlıya yasak olan şeylerden yararlanma ve sonra hac için tekrar ihrama girip haccı tamamlama şeklinde yapılan hac türüdür.

Terviye Günü: Zilhicce ayının sekinci günüdür. Başka bir ifade ile arefe gününden bir önceki gündür.

Udhiyye: Kurban Bayramı günlerinde ibadet maksadıyla kesilen kurban demektir.

Umre: Ziyaret etmek anlamına gelir. Hac zamanı dışında belirli bir vakte bağlı olmaksızın ihrama girdikten sonra tavaf ve sa’y ardından tıraş olup ihramdan çıkılması ile yapılan ibadete verilen isimdir.

Vakfe: Bir yerde bir süre kalmak demektir. Hac için ihrama giren bir Müslüman’ın Zilhicce ayının 9. günü öğleden sonra Arafat’ta ve akşam güneşi battıktan sonra o gece de Müzdelife’de bir müddet beklemesidir.

Zemzem: Kabe’nin doğu kısmında yerden çıkan ve vaktiyle yüce Mevla’nın Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e (a.s) ihsan ettiği suyun ismine denir.

Beyhan, E. (2011). Hac ve Umre Duaları. İstanbul: Semerkand Yayınları

Öner, H. (2014). Hadim-ül Haremeyn’in El Rehberi. İstanbul: Semerşah Grup

Karagöz, İ, M. Keskin ve H. Altuntaş. (2007). Hac İlmihali. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

Keleş, E. (2007). Umre Rehberi. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

Yıldız, K. (2012). Umre Rehberi. İstanbul: Semerkand Yayınları